1- Karı-Koca Hakları
1. Ebu Hurra
er-Rakkaşi'nin Amcası
18078 Ebu Hurra er-Rakkaşı, amcasından bildiriyor: Teşrik
günlerinin ortasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesinin
dizginlerinden tutmuştum. Toplanan insanları da etrafından dağıtıyordum. Bir
ara: "Ey insanlar! Hangi günde olduğunuzu biliyor musunuz? Hangi ayda
olduğunuzu biliyor musunuz? Hangi beldede olduğunuzu biliyor musunuz?'' diye
sordu. Ashab: "Mukaddes bir günde, mukaddes bir ayda ve mukaddes bir
beldedeyiz" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Bu gününüzünı bu ayınızını bu beldenizin haramlığı gibi Allah'ın huzuruna
çıkana dek kanlarınızı mallarınız ve onurunuz birbirinize haramdır'' buyurdu.
Sonra şöyle devam etti:
"Sözümü dinleyin ki hayat bulasınız. Dikkat edin de birbirinize
zulmetmeyin! Dikkat edin ve birbirinize zulmetmeyin! Dikkat edin de birbirinize
zulmetmeyin! Kişinin gönlü olmadıktan sonra malı bir başkasına haramdır. Bilin
ki Cahiliye'den kalma kan davaları, mallar ve adam kayırmalar kıyamete kadar
ayaklarımın altındadır. İlk kaldırdığım kan davası da, Leys oğullarında
sütannesinde iken Hüzeyl kabilesi tarafından öldürülen Rabia b. elHaris b.
Abdilmuttalib'in kanıdır. Cahiliyel den kalma faiz de kaldırılmıştır! Allah ilk
olarak Abbas b. Abdilmittalib'in faizinin kaldırılmasına hükmetmiştir!
Bunlardan sadece anaparanız sizindir. Ne zulmedin, ne de zulme uğrayın. Bilin
ki zaman Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki durumuna geri dönmüştür.''
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah'a
göre ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Bu, dosdoğru bir
nizamdır. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin"[Tevbe 36] ayetini okudu
ve şöyle devam etti:
"Dikkat edin de
benden sonra küfre dönüp birbirinizin boyunlarını vurmayın. Şeytan, namaz
kılanların kendisine kulluk etmesinden ümidini kesmiştir, ancak yine de bu
yönde onları her dem kışkırtır. Kadınlar konusunda Allah'tan sakının! Onlar
sizlerin yanında birer emanettirler ve kendileri konusunda bir şeye sahip
değillerdir. Onların sizin üzerinizde hakları olduğu gibi sizin de onların
üzerinde haklarınız vardır. Sizin onların üzerinde olan haklarınızı sizden
başka kimselere yataklarınızı çiğnetmemeleri ve sevmediğiniz kimseleri
evlerinize almamalarıdır. Ancak size karşı gelmelerinden çekinirseniz onlara
önce öğüt verin, sonra yataklarınızı ayırını sonra yaralamadan dövün! Onların
da sizin üzerinde olan hakları, maruf ölçüler dahilinde kendilerini yedirip
içirmek ve güzelce giydirmektir! Sizler onları Allah'ın bir emaneti olarak aldınız
ve Allah'ın adıyla onların cinselorganlarını kendinize helal kıldınız. Dikkat
edin! Her kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine iade etsin.''
Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kollarını açtı. ''Tebliğimi ifa ettim mi?
Tebliğimi ifa ettim mi?
Tebliğimi ifa ettim mi?" buyurdu ve şöyle devam etti: ''Burada hazır
bulunanlar bulunmayanlara bu sözlerimi aktarsın. Zira kendisine aktarılan nice
kişi var ki, bizzat duyandan bu konuda daha şanslıdır. ''
Humeyd der ki: Hasan bu
son sözü söyledikten sonra: "Vallahi buyurduğu gibi kendilerinden daha
şanslı olanlara bu sözleri aktarmışlardır" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2145, çok kısa metinle), Ebu Ya'la (1569) ve Darimi (2534) rivayet ettiler.